Bazen bir
köpek yeni başlangıçlara sebep olur. Aslında hayatın tamamında bu vardır. Sabah
dışarı çıkmayı ve yeni insanlarla, canlılarla karşılaşmayı, onları dinlemeyi,
anlamayı, öğrenmeyi becerebilirseniz, paylaşılacak milyonlarca şey
bulabilirsiniz. Ben şanslı bir adamım. Her sabah Maya ve Miya’yı gezdirmek,
karşıma her gün yeni şeyler çıkarıyor. Güçlü bir adamım çünkü karşılaştığım her
şeyi yaşayabilme yeteneğim var. Sonuçta hayat, kocaman bir bütün.
Nilda ile
kurduğumuz ilişki, tarifi zor olsa da, insana yeni ufuklar açabilen türden. Daha
önce kendimiz için düşünmediğimiz, fakat dünyada var olan, sadece göz ardı
ettiğimiz şeyleri gözümüze sokar türden. Bütüncül yaklaşmak sadece eğitim için
kullanılan bir kavram değil bana göre. Tüm hayata yansıması gereken bir kavram.
Sonu küresel ısınmaya kadar gidebilir.
Gülbu hanım
bütüncül yaklaşımı tamamen yaşayanlardan. Nilda için yaptığımız ve yapmayı
planladığımız her şeyde bunu görebiliyorum. Bütünü görebilmek çok önemli. Bizim
hayatlarımızdan aslında çok bir farkı yok. Sebep-sonuç ilişkilerini iyi analiz
etmemizi anlatıyor. Tabi niyetimiz varsa. Şebnem Ferah’ın dediği gibi: “Her gün
güneş doğar yeter ki açık olsun perdeler…”
Nilda’nın
patron ilişkisine başlamasının hemen devamında hayatına Gökhan öğretmen girdi.
Hayatındaki spor bileşeninin eksiklerini doldurmak üzere. Gökhan öğretmen beni
tanıyanların bildiği gibi kayınbiraderim. Beden eğitimi öğretmeni ve bütüncül
yaşayanlardan. Bazen benim imreneceğim seviyelerde. Nilda’nın benimle yaptığım
çalışmalarının yanında, spor çalışmaları da başlamış oldu. Çok da iyi oldu.
Spor
faaliyetleri ülkemizde benzer vakalar için çeşitli şekillerde uygulanıyor.
Gökhan’nın ve benim bakış açımızdan spor hayatın önemli bileşenlerinden ve
yansımaları çok çok iyi organize edilmeli. Yani herhangi bir çocuğu akşama
kadar masa tenisi oynatabilirsiniz fakat bu sadece onu yormaktır. Ya da yüzme
çalışmaları eğer hayatına yansıtılmıyorsa sadece suya girmek ve o sürelik
rahatlamak olacaktır.
Gökhan
başlangıç noktasını günlük egzersizler olarak değerlendirdi. Kısa bir
adaptasyondan sonra yüzme dersleri başladı. Çok garip gelebilir size belki ama
Nilda yıllar süren yüzme derslerinden sonra hiç yüzmemişken, Gökhan’la
yüzmekten oldukça keyif almakta. Bu Gökhan’a yetmez, kendi başına yüzmeli. Başardı
ve devam ediyor. Aslında uzatmama gerek yok. Bu yaz Nilda dedesiyle denizin
tadını çıkarabilecek. Çalışma bu yönde ilerliyor.
Beni
Gökhan’nın yaklaşımlarında en çok etkileyen şey ise Nilda’nın kola içmeyi
bırakması oldu. Çok mu saçma? Hayır. Çok başarılı. Yüksek miktarda kola içmek
herkes için zararlıyken ve Nilda için kola içmek ciddi bir takıntıyken, bu adam
bu zararı ortadan çok sevimli bir sporcu meziyeti olarak ortadan kaldırdı.
“Sporcular kola içer mi?” diyerek hem de. Karşılıklı sevgi ve anlayış ne kadar
da değerli. Teşekkürler Gökhan.
Bu yaklaşım
bizim toplum hayatı içinde kendimiz için unuttuğumuz bütünlükte. Yani çoğu
zaman bir şey yaparken sadece o şeyi yapmaya odaklanıyoruz. Onun yansımalarını
ne görüyoruz ne de faydalanıyoruz. Üretmeyi, yenilikleri unutup,
sıradanlaşıyoruz. Doğru yüzmek ikinci plandadır bizim için, yüzmenin hayatımıza
kattıkları ve katacakları önemlidir.